SERGI | Fransızca, Bir Şehrengiz Ayna, 1850-1950

27-10 Nisan 2022 Haziran 2022

Bu sergi, Fransızca ile reklam olgusunun ilginç bir birlikteliğinden yola çıkıyor.

Aydınlanma Çağı ve Fransız Devrimi’nden sonra Avrupa’da uluslararası bir dil olmadan önce, Fransızca on yedinci yüzyıl boyunca Akdeniz havzasındaki baskın dillerden biri hâline gelir. On altıncı yüzyılda I. François ve Kanûnî Sultan Süleyman’ın hükümdarlıkları sırasında Türkiye ile Fransa arasında başlayan ilk dostluk ilişkileri, o dönemde Osmanlı İmparatorluğu’na ait Doğu limanlarında Fransızlara ticaretlerini genişletme olanağı tanıyarak Fransızcanın seyrinde önemli bir rol oynar.


Sonraki yüzyıllarda imparatorlukta dolaşımda olan diğer yabancı dillere kıyasla, etkin bir diplomasi ve konsolosluk ağı ve özellikle de Fransa’nın kültürel etkisinin Fransız ticari varlığına eklemlenmesi, Fransızcanın Osmanlı limanlarında demirlemesini kolaylaştırır.

Joëlle Pierre’in deyişiyle, Frankofoni, pek çok eğitim kurumunun açılmasıyla birlikte Osmanlı İmparatorluğu’nun bir “iç olgusu” hâline gelir. Bunlar arasında Notre-Dame de Sion Fransız Lisesi, Türkiye’nin ilk kız okulu olarak Osmanlı başkentinde öğrencilere kapılarını açar.

Geniş anlamıyla reklam, Fransa’da ve daha genel şekliyle Avrupa’da olduğu gibi Osmanlı İmparatorluğu’nda da ilk gazetelerin ortaya çıkışıyla eş zamanlı gelişir. 1830’larda Osmanlı basınının ortaya çıkmasından önce, ilk gazeteler Fransızca yayımlanır. G. Groc ile İ. Çağlar’ın çalışmaları, on sekizinci yüzyılın sonundan 1980 yılına kadar Türkiye’de tamamen veya kısmen Fransızca yayımlanmış 700’den fazla süreli yayını kayıtlara geçirir. Bu süreli yayınlardan yaklaşık 400’ü Osmanlı döneminde gün yüzüne çıkar.
Bu sergi, şehirde dolaşımda olan pek çok Fransızca reklam anlatısı ve imgesi üzerinden, 1850-1950 yılları arasındaki bir zaman diliminde İstanbul ile onun simgesel olarak içinde barındırdığı diğer kentler üzerine bir okuma gerçekleştirmeyi hedefliyor. Devrin evrensel ve ticari dili Fransızca, bir kurgu, anlam ve simge kaynağı olarak tanımlayabileceğimiz reklamlarda bir şehir aynası rolü üstleniyor. Fransızca; ticaret rehberleri, kartpostallar, şirket fatura ve logoları aracılığıyla dolaşıma girer.
Bu çerçevede reklam, geniş anlamıyla düşünülerek bir ürün veya kurum imajını şekillendirecek ve tüketicilerin belleğinde iz bırakabilecek her türlü görsel ve metinsel araç olarak algılanmaktadır. Görsele çarpıcı bir metinsel derinlik kazandıran dil; dünya ekonomisine ve Batılılaşma projesine eklemlenen kozmopolit bir şehri yöneten endişe, değer, duygulanım, estetik ölçüt ve güç dengelerini anlam repertuvarına kaydederek Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişi deneyimleyen bir toplumun değişimlerine bir ayna gibi eşlik ederek tarihsel süreçte bir vesika gibi bunları geri yanısıtır. Bu süreçte, İstanbul’un kendisi de, çizdiği şehir çerçevesiyle, gittikçe İngilizcenin hâkim olduğu bir kültüre doğru yol alan uluslararası bir bağlamda Fransızcanın evriminin dikkatli bir bakış açısıyla gözlemlendiği bir başka ayna işlevi görür.


Salt Araştırma, İBB Atatürk Kitaplığı, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Bibliothèque nationale de France’tan seçilmiş Fransızca kaynaklar ile Hacı Bekir, Kurukahveci Mehmet Efendi, Sabuncakis vb. müesseselerin özel arşiv ve koleksiyonlardan seçkiler, dile ve dolaşımda olduğu şehre getirilen bu bakış açısına ışık tutacak.

«Fransızca, Şehrengiz bir Ayna 1850-1950» sergisi, 27 Nisan’dan 10 Haziran’a kadar pazar günleri ve resmi tatiller hariç hafta içi 13:00-18:00 ve cumartesi günleri 11:00-15:00 saatleri arasında görülebilecektir. (Okulda konser/gösteri düzenlenen akşamlar 19:30’a kadar gezilebilir.)

  • Sergi konsepti, araştırma & düzenlemesi: Aylin KOÇUNYAN
  • Grafik tasarımı: Necmi KÖROĞLU