8 Temmuz
Katılımcı ülkelerden gelen delegelerle kaynaştık. Proje posterlerinin sunumunu gerçekleştirdik. Bu sayede herkes sunumlarda neler izleyebileceğiyle ilgili bir fikir edindi.
9 Temmuz
Sabah 7.00’de Judenburg’da bulunan bir lisede gerçekleştirilen açılış seremonisi ile konferans başladı.
Bu seremonide Styria Bölgesinin Parlemento üyeleri de kısa konuşmalar yaptı. Sonrasında Granitzen Nehri’ne gittik, ormanda yürüyüş yaptık. Orada gördüğümüz “Taş Değirmen” nehirden akan suyun şiddetiyle dönüyor ve yenilenebilir enerji kullanılmasıyla “sürdürülebilirlik” ilkesine tam olarak uyuyordu. Akşam kamp alanında “Food Market” düzenlendi. Her ülkeden gelen temsilciler kendi ülkelerinden yiyecekler, hediyelik eşyalar getirerek birbirlerine ikram etti.
10 Temmuz
Saat 9.00’da başlayan proje sunumları birçok yeni fikirle karşılaşmamızı sağladı. Bizim sunumumuz da diğer ülkeler tarafından ilgiyle karşılandı. Notre Dame de Sion Fransız Lisesi olarak 2 proje ile konferansa katıldık. Bir tanesi The Lycian Way must be clean. ikincisi ise Saint Michel Fransız Lisesi ile ortak hazırladığımız The examine the city:Eskişehir projesiydi.
Sunumlardan sonra Judenburg’ta okulun biyoloji laboratuarında farklı bitki, böcek ve mikroorganizma türlerini, kimya laboratuarında ise farklı göllerden alınan su örnekleriyle ilgili deneyler yaptık. Daha sonra atık maddelerden elbise yapma yarışına katıldık.
11 Temmuz
Bugün Judenburg kasabasındaki “Wipfelwanderweg Rachau” yani ‘ağaçların üstünde yürümek’ anlamına gelen yürüyüş parkuruna gittik. 2.7 km uzunluğunda bir parkurdu. Yürüyüş parkurunun büyük bir kısmı merdivenlerden oluşuyordu. Yukarı çıkarken etrafımızdaki Alp Dağları’nı seyretme fırsatı bulduk. Akşam ise kültür gecesi gerçekleştirdik. Bütün ülkeler yerel danslarıyla bir performans sergiledi.
12 Temmuz
Sunumların ikinci günüydü. Projeler ikinci kez farklı oturumlarda sunuldu. Her iki projemizde çok ilgi gördü. Sunumu izleyenler bizlere proje ile ilgili sorular sordular.
Sunumlardan sonra otobüse binerek Graz kentine gittik. Graz kenti Viyana’dan sonra Avusturya’nın en önemli ikinci şehri. Şehrin en yüksek noktası Schlossberg tepesinde bulunan ve şehrin sembolü olan saat kulesine ulaşmak için parkın içinden yürüyerek tepeye çıktık ve tüm şehri tepeden görme imkanı bulduk. Şehir merkezinde kısa süre serbest zaman geçirdikten sonra kampa geri döndük.
Akşam yemeğinden sonra önceden planlanmış olan gruplarımıza ayrılarak “CEI Championship” turnuvasına katıldık ve çeşitli oyunlar oynadık. Bütün öğrencilerin yeniden kaynaşma fırsatı bulduğu eğlenceli bir aktivite idi.
Öğretmenlerimiz de o sırada Avusturyalı bilim insanları ile birlikte Alpler’deki biyoçeşitlilik, ekosistemler ve biyoenerji vb. çevre konuları üzerine toplantı yaptı.
13 Temmuz
Sabah kahvaltısından sonra “Orienteering Hike” aktivitesine katıldık. Bu aktivitede harita yardımıyla işaretlenmiş yerleri bulmaya çalıştık. Daha sonra doğadan topladığımız malzemelerle resim yaptık.
Öğleden sonra yapılan kapanış seremonisi ile konferans sona erdi.
14 Temmuz
Bütün günümüzü yolda geçirerek Zürih’e ulaştık. Yol sırasında Alp Dağları’ nı gördük ve coğrafya öğretmenlerimiz bize Alp Dağları’nın oluşum süreci konusunda bilgi verdi.
15 Temmuz
“Ekonominin ve Sigortanın Başkenti” olarak bilinen Zürih’in merkezine doğru yola çıktık. Şehir merkezinde dolaştık, Zürih Gölü’nü gördük. ETH Zürih Üniversitesi’nin kampüsünü ziyaret ettik. Özellikle orada okumak isteyen arkadaşlarımız çok heyecanlandılar.
FIFA Merkez Binası’nı da ziyaret ettikten sonra İsviçre’nin başkenti Bern’e doğru yola çıktık. İsviçre’nin başkenti olan şehir merkezinde dolaştıktan sonra Einstein House’u ve saat kulesini gördük. 1983 yılında Bern Eski Şehir UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır.
16 Temmuz
Sabah kahvaltısından sonra Nestle Çikolata Fabrikası’ na gitmek için otobüse bindik. Çikolatanın Azteklerden günümüze gelen serüvenini öğrendikten ve üretimini gördükten sonra çikolata tadımına katıldık.
Daha sonra Gruyeres Peynir Köyü’ , Montreux şehri üzerinden Lausanne’ e gittik. Lausanne ’de Beau Rivage Palace Oteli’ne gittik ve ülkemiz için önemli olan Lozan Barış Antlaşması’nın imzalandığı salona görme şansını elde ettik.
Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923 de TBMM temsilcileri ile Fransa, Birleşik Krallık, İtalya, Yunanistan, Japonya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Romanya arasında imzalanmıştır. Savaşı bitiren bu antlaşma Osmanlı devletinin ekonomik özgürlüğe kavuşmasını sağlaması açısından önemlidir. Burada önsöz olarak devletlerin istiklal ve hakimiyetine saygı gösterilmesi özellikle belirtilmiştir.
17 Temmuz
Binlerce bilim insanı tarafından gerçekleştirilen ve Dünya’nın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarı olan CERN’e gittik.1953 yılında kuruluşuna karar verilen ve içinde çeşitli hızlandırıcılar, Nobel ödüllü makineler bulunan bu laboratuarı görmek bizi çok heyecanlandırdı.Rehberimizden detaylı bilgi aldıktan sonra buradan ayrıldık. Artık bir ‘’Caretakers of the Environment İnternational 2018 ‘’ konferansının ve gezimizin sonuna gelmiştik. Okulumuzu temsil etmenin gururunu yaşamanın yanında unutulmayacak anılar ve güzel dostluklarla ülkemize geri döndük…
SERRA ATİLLA-BERKİN TOY-HELİNNAZ TAŞ-GÖKSU TÜRKER
