Dün ve bugün Paris
Sipa Press Ajansı’nın iş birliğiyle gerçekleşen Dün ve bugün Paris fotoğraf sergisi, bu şehrin hikâyesini önemli yer, kişi ve olaylarla birlikte gündelik hayattan da sahneler göstererek anlatıyor. Bu sergi sizi Sipa Press Ajansı’nın çok sayıda fotoğrafçısının gözünden, 1940’lardan günümüze kadar Paris’te tarihî bir yürüyüşe davet ediyor.
Seine Nehri’nin Paris’i ikiye böldüğü gibi, bu sergi de nehrin her iki yakasında güneyden kuzeye dolaşarak, sizi kenti gezmeye davet ediyor.
Siyah-beyaz ve renkli 74 fotoğraf; yazar, politikacı, aktör, komedyen, şarkıcı, dansçı, ressam, moda tasarımcısı gibi birçok ünlü kişiyi ve Parislileri sizlere tanıtıyor.
Sipa Press
Gökşin Sipahioğlu tarafından 1973 yılında kurulan Sipa Press, bugün dünyanın önde gelen fotoğraf ajanslarından biridir. Geniş fotoğrafçı kadrosu, 600’den fazla muhabirden oluşan dünya çapında bir gazeteci ağı ve Associated Press (AP), Shutterstock ve benzeri yabancı ajanslarla yaptığı sadece Fransa’yı kapsayan özel anlaşmalar sayesinde tüm dünya olaylarını takip ederek fotoğraflarını tek elden basın organlarına dağıtmaktadır.
Merkezi Paris’te bulunan Sipa Press, 25 milyon fotoğraftan oluşan olağanüstü bir arşive sahiptir.
Sergi, 23 Ekim 2017 Pazartesi gününden 21 Aralık 2017 Perşembe gününe kadar (pazar günleri hariç) her gün 11.00-18.00 saatleri arasında (gösteri veya konser olan akşamlar 19.30’a kadar) ziyaret edilebilir.
Sergi komiserleri: Ferit DÜZYOL, Birute VERBIEJUTE, Walid ZEKRI
Diğer yandan, İstanbul’daki Fransız Kültür Merkezi, kasım ayında, «Nadar’ın Büyük Portreleri» başlığı altında 19. yüzyılın büyük fotoğraf ustası Nadar’ın sergisine ev sahipliği yapacak.
Gaspard-Félix Tournachon, diğer adıyla Nadar, İkinci Fransız İmparatorluğu döneminin en önemli portre fotoğrafçıları arasında yer almaktadır. Nadar; Delacroix, George Sand, Baudelaire, Victor Hugo, Sarah Bernhardt gibi farklı ünlülerin, sanatçıların, bilginlerin, siyasetçilerin çehrelerini sıradışı ruhbilimsel bir incelikle fotoğraflamayı başarmıştır.
Nadar’ın portreleri bizlerin üzerinde ünlü çağdaşlarıyla ilgili özellikle canlı bir izlenim bırakır. Her yüzde, kişinin en baskın özelliğini ortaya çıkarmayı başarır: Kesin çizgileri, derin ve nüfuz eden bakışlarıyla Baudelaire; güçlü ve hayallerle buğulanmış çehresiyle Delacroix; düşünceli ve ağır başlı Victor Hugo; Nadar’ın pek sevmediği ve bize zayıf, üzgün ve kurumuş bir kuş gibi gösterdiği Lamartine.
Fotoğrafçının yapıtı modeliyle sabırlı bir iş birliğinin ürünüdür. Tüm Paris’i tanıyan ve arkadaş canlısı olan Nadar, elverişli bir ortam yaratmayı, müşterilerine güven vermeyi ve kendilerine en uygun pozu doğal bir biçimde vermelerini sağlamayı biliyordu.
Nadar, tüm kariyeri boyunca, önemli bir atmosfer yaratıcısıydı. Ona ait olan bu sanat, özellikle çağdaşlarını kendilerini oldukları gibi objektife bırakmalarını sağlamak söz konusu olduğunda etkili biçimde ortaya çıkıyordu. Bu yetenek yönetmeni, fotoğrafçı olarak insan gerçeğinin yalın bir biçimde en canlı yorumcusu olmayı başarmıştır.
Sergi, albümen kağıt üzerine kırka yakın arjentik fotoğraf baskısından oluşmaktadır.
Sergi, Paris’deki Jeu de Paume tarafından, Mimari ve Miras Medyateği, Kültür ve İletişim Bakanlığı iş birliği ve Türkiye Fransız Kültür Merkezi desteğiyle gerçekleşmektedir.
