Damla ile Arda’nın Notre Dame de Sion’daki ilk günleri

Arda ile Damla, NDS’ye yeni gelen 132 öğrenciden sadece ikisi. Onları aramızda geçirdikleri ilk günlerinde izlemeye karar verdik.

Arda Anarat dün Hazırlık sınıflarının ön toplantısına annesiyle birlikte geldi. Annesi, okulda satılmakta olan gerekli okul kitaplarını aldıktan sonra, bize seçimini NDS’den yana kullandığını çünkü Arda’nın 4 kuzeninin İstanbul’daki Fransız liselerine gittiklerini anlatıyor (2’si Saint-Benoît’da, 1’i Saint-Joseph ’te, 1’i de NDS’de).

Oğlunun ortaokulu, Anadolu yakasında bulunan Çevre Okulunda bitirdiğini, İngilizce öğrendiğini ve biraz da Almanca konuştuğunu söylüyor ancak Arda, hiç Fransızca bilmiyor.

Arda, labirente benzettiği okulu dolaştıktan sonra, en çok kantini beğenmiş ve inşası tamamlandığında, spor salonunu da iyi değerlendireceğini düşünüyor.

Arda 10 yıl boyunca yüzme sporuyla ilgilenmiş buna ancak devam etmeyi düşünmüyor. Artık voleybol oynamak istiyor.

Bir oyuncuyla birlikte üç hafta boyunca çalıştığı tiyatroya da merak sarmış durumda.

İstanbul’un Anadolu yakasından okula gelmek, okuldan da evine gitmek için okul servisinde en az bir saat geçirmesi gerekiyor.

Arda biraz çekingen görünüyor ancak başka bir Hazırlık sınıfı öğrencisiyle tanışıp ortak arkadaşlarının olduğunu görmek, onu rahatlatıyor.

Her yıl olduğu gibi, lisede okulun başlamasından sonraki ilk iki gün boyunca bir oryantasyon oyunu düzenlendi. Amaç, hazırlık öğrencilerinin okulun çeşitli bölümlerini ve düzenli olarak karşılaşacakları insanları tanımalarıydı.

Arda’nın ve arkadaşlarının soru kağıdında belirtilen çeşitli bilgileri ve yerleri bulmaları fazla sürmedi. Öğrencilerin bu oyundan keyif aldıkları belli oluyordu.

Arda, NDS’deki ilk günlerinden memnun. Okula alıştı ve buradaki insanlardan ve sınıfındaki arkadaşlarından memnun. İlk Fransızca derslerini de sevdi. “Yeni bir dil öğrenmek iyi bir şey,” diyor. Ancak Fransızca yazmak, ona oldukça zor gelmiş.


Damla Toköz, Hazırlık sınıflarının ön toplantısında babasıyla birlikteydi.

Babası, NDS’yi seçme nedeni olarak çocukları NDS’de okuyan iki aileyi tanımasını gösteriyor. Ayrıca, kızının bir yabancı dil öğrenmesinin ileride üniversiteyi Fransa’da ya da başka bir Avrupa ülkesinde okumasına olanak sağlayacağını, diğer taraftan da NDS’de verilen eğitimin sadece dil eğitimi olmayıp farklı bir kültür eğitimi olduğunu da sözlerine ekliyor.

Damla ortaokulu Modafen’de bitirmiş. İngilizce konuşuyor, Fransızcayı ise 6. ve 7. sınıflarda iki yıl, haftada 4 saat okumuş.

Liseyi gezerken biraz kaybolurum korkusu yaşamışsa da şimdi en sevdiği yerler küçük bahçe ve kütüphane.

Damla, 8 yıldır piyano çaldığı için NDS’de de piyano çalabilmek hatta Orchestra’sion’a katılmak istiyor. Spor alanında ise voleybolu ön planda tutuyor.

Damla, dışa dönük ve neşeli yapısıyla lisede kendisine çabucak bir yer edinmiş, Oryantasyon oyununda da öğretmenlerle veya okuldaki diğer yetişkinlerle konuşmaktan, onlara sorular sormaktan çekinmemiş.

Ekibinin karnesini de o tamamlamış.

NDS’deki bu ilk günlerden sonra, Fransızca derslerini seviyor, geçen yılki sınav stresinden ve yorgunluğundan kurtulmuş olmaktan ise çok memnun.

Damla derslerin düzenine şaşırmış; burada iki dersten sonra teneffüs zili çalıyor oysa eski okulunda her 40 dakikalık dersin ardından 10 dakika teneffüs yapılıyormuş.

Damla ve Arda’nın, NDS’de mükemmel bir eğitim görmelerini dileriz. Başlangıç iyi görünüyor !