Sayın Büyükelçi,
Sayın Başkonsolos,
Sevgili Murat Gülsoy ve Değerli konuklar.
‘Herşey aynı gün başladı aslında .Her şey günlük güneşlik bir mayıs günü başlamıştı’
Murat Gülsoy ‘Baba Oğul Ve Kutsal Roman’ adlı eserinin ilk sayfalarında , tıpkı bugün olduğu gibi pırıl pırıl bir mayıs gününü anlatıyor. Hoşgeldiniz.
Bu yıl NDS Edebiyat Ödülü töreni için beşinci kez Fransız Sarayında toplandık.
2009, ilk yıl heyecanını hatırlıyorum. Bir Lisenin edebiyat ödülü vermesinden, Jürinin eser seçimine kadar birçok soru beynimizi kurcalıyordu. Buna ra ğmen büyük bir heyecanla bu serüvene atılmıştık.Yıllar hızla akıyor.Bugün geriye dönüp baktığımızda, Kurum ve jüri olarak bizleri gururlandıran başka bir tablo ile karşı karşıyayız.
Yazın hayatına yeni başlayan,2009 ve 2011 yıllarında öyküleriyle NDS Edebiyat ödülü ve mansiyon kazanan Yalçın Tosun ve Ayşegül Çelik izleyen yıllarda başka edebiyat ödüllerinin de sahibi oldular. Başarıları bizlere ayrı bir kıvanç verdi. Bu vesileyle kendilerini bir kez daha kutlarız.
Dönüşümlü uygulanan Edebiyat ödül yönetmeliğimize göre, bu yıl Türkçe yazan yazarların eserleri değerlendirildi.
2012 yılı ödül törenini izleyen günlerde çalışmaya başladık. Yayınevleri bize iki yüze yakın eser göndermişti.Aşamalı bir eleme stratejisi sonunda modern kurgusu, yazın dili, analizleri, güçlü imgeleriyle işlenmiş, ha yat, zaman ve mekan göreceliği üzerine kurulu, Murat Gülsoy’un « Baba Oğul ve Kutsal Roman » adlı eseri diğerlerinden sıyrıldı ve öne çıktı.
Murat Gülsoy eserinin ilk sayfalarını Pedro Calderon de la Barca’ nın « Hayat Bir Rüyadır » adlı eserinden ‘Gerçekten rüya görüyorsam’ dizeleriyle açması bu olağanüstü serüvenin sadece başlangıcı.
Efes’li Herakleitos’un ‘Her şey akar’ ‘Ta Panta rhei ‘ (Bir nehirde iki kez yıkanamazsın) sözleri Dr. Ramiz ile yazar arasındaki konuşmanın esas teması .Roman kahramanları da insan yaşamının zamanla olan ilişkisine yeni bir boyutu, mekan idrakini de eklemenin gereğini yol boyunca ince ince işlemekten geri kalmıyorlar. Eserin belkemiği de burada oluşuyor.
Merve ve Asena, Rumeli hisar ve Aşiyan da Ahmet Hamdi Tanpınar’ında katılmasıyla gerçek bir zaman ve mekan devinimi ortaya çıkıyor.
‘Ne içindeyim zamanın, ne de büsbütün dışında’diyen Tanpınar, kronolojik zaman kavramına bir de psikolojik zaman ekleyen Borges, iç ses Gollum, Dr.Ramiz,Kıtmir, Olric karakterleri, gerçeklerle rüyaları birleştirmekle kalmıyor, romanın akışına yön veriyorlar.
Son olarak ufak bir ayrıntı, Emir ve Merve bu sıra dışı romanın sürprizleri ...
Baba Oğul ve Kutsal Roman bizleri masalsı bir ortamda insan ruhunun derinliklerine, rüya aleminden gerçeklerin değişmez katılığına savurdu, yoğurdu, düşündürdü. Bu başarılı yapıtın sahibi Murat Gülsoy’u şahsım ve j üri üyeleri adına kutlar başarılarının devamını dilerim.
NDS Edebiyat Ödülü jürisinde görev alan ve yoğun çalışma tempoları içinde toplantılara zaman ayıran Yazgülü Aldoğan, Feyza Zaim , Mayda Saris, Özlem Yüzak, Lizi Behmoaras, Emel Kefeli, Zeynep Sabuncu ve Arzu Öztürkmen’e katkılarından dolayı gönülden teşekkürlerimi sunarım.
Ayrıca bizlere destek veren NDS Mezunlar Derneği üyelerine de candan teşekkür ederim.
Herkesi saygıyla selamlar,iyi akşamlar dilerim.